Bir Çift Yeni Ayakkabı…

By on 12 Haziran 2014

Bir çift yeni ayakkabı ile yatağına uzanan çocuklardık…

Güzeldi o günler…

Bizler de ayrı güzeldik sanırım.

Her bayram öncesi değil belki…

Ama bir çift yeni ayakkabı alındığı o bayram arifesinde, yatağına o yeni ayakkabılar ile giren çocuklardık.

Hayatımızın belki en güzel uykusunu uyurduk o gece.

Ve uyku hiç bitmesin isterdik.

Enteresan olan şu ki; Bu gıcır gıcır o ayakkabılarla sokağa çıkmaktan utanırdık da…

Bir yerlerine çamur bulaştırır, bir yerlerini sürterdik.

Ki, O gün bir çift yeni ayakkabısı olmayan arkadaşlarımız kendilerini kötü hissetmesin diye.

Sanırım biz o günlerde, bugünlerden daha çok insandık.

N’oldu bizlere?

O güzelliği nerede kaybettik, O insan yanımızı nerde bıraktık?

Sokağa döşenen kaldırım taşları da mutluluk verirdi bizlere mesela.

O taşların üzerinde bir süre çekirdek bile yiyemezdik.

Patlayan, geçmiş sokak lambalarının yerine yenisi takıldığında; yeniden aydınlanan sokaktan daha çok parlardı gözlerimizin içi.

Nasıl da sevinirdik!

İyi olan şeyleri sahiplenirdik, güzel bir şey yapılmışsa alkışlardık.

Ama hatırlıyorum ıslıklamazdık, saatlerce ıslık çalardık.

O ıslık çalışımızda çocuksu çıkışımız vardı, çocukça alkışlayışımızdı.

Güzeli, iyi yapılanı…

Çocukça bir ödüllendirişti bu.

Çünkü biz, yataklarına alınan bir çift yeni ayakkabı ile uzanan çocuklardık…

Ve biz büyüdük.

Ve öyle bir hale büründük ki…

Yapılan her iyi şeye muhalifiz. Çünkü biz yapmadık. Yapamadık.

Söylenen her güzel söze karşıyız. Çünkü biz söylemedik. Söyleyemedik.

Ortaya atılan her harika fikri karalarız. Çünkü biz düşünmedik. Düşünemedik.

Dünyanın en büyük havalimanlarından birine sahip olacakmışız…

150 milyon yolcu kapasitesi olacakmış, 120 bin kişiye istihdam sağlayacakmış, devletin kasasından tek kuruş çıkmayacakmış.

Ne yapmalıydık kızılın çocukları olarak, kuzeyin ormanlarını bahane ederek;

Bu havalimanına karşı çıkmalıydık. Çünkü biz yapmadık. Çünkü onların hanelerine artı olarak geçecekti. Yürümeliydik. Başkaldırmalıydık.

Hidroelektrik Santrallerine de karşı çıkmalıyız biz. Çünkü enerjideki açık kapatılacak. HES’ler ile birlikte ithal eden değil, kendine yeten ülke olacağız.

Dereleri, yeşili, kurdu-kuşu, börtü-böceği bahane ederek buna da karşı çıkmalıyız. Çünkü biz yapmadık. Yapamadık!

Şöyle baktığımda keşke bizler küçük kalsaydık. Hiç büyümeseydik.

Zira küçükken daha insandık.

Daha insaflıydık.

 

Kalın sağlıcakla ve hasbihalle…

twitter.com/@hgaDIR

About Hakan Alkan

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir