- Yeni Volkswagen Transporter Dünya Prömiyeri Yapıldı
- Alfa Romeo Junior Türkiye’de
- Yeni Hyundai SANTA FE Türkiye’de
- Petrol Ofisi Grubu, Babalık İzni Süresini 15 İş Gününe Çıkardı
- Koçaslanlar’dan Cumalıkızık’da İki Yeni Model Lansmanı
- Yeni Peugeot 3008 Türkiye Yollarına Çıktı
- MG’den Teknolojik Hamle: Turbo Hibrit HS Modeli Ekim’de Türkiye’de
- TEST & İNCELEME: YENİ TOYOTA C-HR 1.8 HYBRID
- Otokoç Otomotiv ve Yuvam Dünya Derneği’nden İklim Dostu Mobilite Rehberi Lansmanı
- Biwatt İlk Sürdürülebilir Ofisini Hilltown AVM’de Açtı
Bazen Kendinizi Bulmak İçin Kendi Dünyanızın Dışına Çıkmanız Bile Gerekir
Bilmediklerimden asla korkmam.
Bilmemek, çoğu zaman işleri diğerlerinden farklı yapmama izin verir.
Beni asıl korkutan şey konfor alanım.
Çünkü kendini, güvende hissettiğin bölgenin dışına çıkarmanın ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Yapması en zor şeylerden biri.
Ne zaman kendimi konfor alanımda yakalasam, görünmez bir çemberin ortasında duruyormuşum gibi hayal ediyorum. Bu çemberin içinde, performansımın yeni zirvelerine ulaşmam için pek teşvik yok. İnsanların rutinlerini sürdürdüğü, her türlü riskten kaçındığı ve ilerlemelerinin düzlüğe çıkmasına neden olduğu yer işte tam burası.
O nedenle, konfor alanımızın sınırlarını zorlamak hayatımıza anlam katabilir.
Değişim, konfor alanınızın dışında gerçekleşir. Dışarı çıktığınızda büyüme gerçekleşir.Yani kendinizi o görünmez çemberin ortasında dururken bulduğunuzda; bunu farketmemiz güç değil, dışarı adım atın. Kafanızı boşaltın ve kim olduğunuzu, nereye gitmek istediğinizi ve oraya neden gitmek istediğinizi kendinize sorun.
Bazen kendinizi bulmak için kendi dünyanızın dışına çıkmanız bile gerekir.
Farkındaysanız, konfor alanımızdayken, kendimizi şu anda yaptığımız şeylerden gerçekten zevk aldığımıza ve yapmadıklarımızdan hoşlanmadığımıza ikna ederiz.
Konfor alanımızda
“yapamam”,
“istemiyorum” ve
“çok zor” rahatlıklarına alışmışızdır.
Böylece kendimizi “bunların bize göre olmadığına” ikna ederiz.
Ve her düşüncemizle kendimizle bizi rahatsız eden şeyler arasına daha kalın duvarlar öreriz.
Yeni zorluklar ve deneyimler üstlenmeye başladığınızda, konfor alanınız biraz değişir. En küçük değişiklikler bile fark yaratır. Bir zamanlar orada olduğunu düşündüğünüz engellerin yerine yeni fırsatlar görmeye başlarız.
Cesur bir adım atın.
Biraz risk alın.
Duvarların inmeye başladığını izleyin.
Kocam, iş ortağım ve mentorum Steve McAree’nin her zaman dediği gibi, “Fırtınadan korkma Özge, çünkü sen zaten yağmurda dans etmeyi biliyorsun.” Genelde salonda dans etsem de bu sözler beni her zaman cesaretlendirir.
0 comments