Tadilatın ötesinde!..

5 gün önce acil bir iş için yola koyuldum… Uçakla falan uğraşacak durumum yoktu sizin anlayacağınız… Bir an önce Karadeniz’e ulaşmalıydım… Tercihim karayolu oldu… Ulaşım vasıtası şahsıma ait olan emektar ‘düldül’dü… İyide oldu, düldülle bende pasımızı atmış olduk… Gidiş – dönüş 2.200 km… Şehir içinde daimi kullanıcı olmama rağmen, şehirlerarası karayolu seyahati ilk başlarda tedirgin etmedi değil hani… Ama 7’sinde neysen 70’inde de o’sun J Zaman ve rahatlık bizi yıpratmamış… Ama yine de tercihim uçak… Rahat, hızlı ve en güvenlisi… Hele o yolları gördükten sonra!..

Güvenlik demişken, kardeşim ne bu yolların hali? Allah’a emanetiz resmen… 1.000 km’lik yolun yarısını tek şerit gittim durdum resmen… Matematik ilmine meydan okuyan bir mantıkla bölünen yolları çözmek gerçekten üstün bir zekâ gerektiriyor… Ya da ben çözemedim… Özellikle Ünye sahil yolunda gecenin bir yarısı az kalsın karşı şeride giriyordum… Hiçbir ikaz, işaretçi ya da tabela yoktu… Benimde zekâm ve öngörüm elverişli değildi herhalde… Yaklaşık 3 ay önce de aynı yollardan geçtim, yine yapım çalışması vardı… Karayollarının hakkını yememek lazım… Yeni yapılan yollar gerçekten iyi… Avrupa standartlarında, sessiz ve akıcı… Ancak yapılandan çok, onarılan alan fazla… “Ne bitmez bir yolmuş” dedirtiyor insana… Çocukluğumdan beri bu yolların hali hep böyle… Düzelmedi mi? Düzeldi tabii… Bolu’ya kadar tamam… Bolu’dan sonra paralı yoldan pardon! şeritten çıkıyorsunuz resmen..! Dediğim gibi yolların daralma ve tek şeride düşme şeklide bir tuhaf… Ortaya dikilen o lobutlara ne demeli… Gerede’den hemen sonra tır önümde kocaman dorsesi ile tırmanırken birde ne görelim? Arka taraf lobutları devirmekle meşgul… Garibim şoförün dünyadan haberi yok… Tıs tıs gidiyor yoluna… Biz de bir sağ – bir sol, yol ve viraj tutuş testindeyiz JLobutları ezmemek lazım değil mi?

Ey karayolları duy sesimizi… Hepimiz biliyoruz ‘güzel işler’ yaptınız, yapmaya da devam ediyorsunuz… Ancak biraz daha hızlı olamaz mısınız? Karadeniz insanı memleketini sever… Bayramda seyranda sık sık yollara revan olur… Hepimiz gibi sıkıntısız ve kazasız bir yolculuk ister… Gerede’den Ilgaz, Çerkeş ve Tosya’ya, hatta Samsun’a kadar olan kısımda işleri biraz hızlandırmak gerekli diye düşünüyorum… Bu arada unutmadan hatırlatayım: Sayın Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım’dan taze bir açıklama geldi, bilmeyenleriniz için; bölünmüş yolların bütün kesimlerinde hız sınırının saatte 110 km olduğu gibi yanlış bir algı var… Bozuk yolun üstüne birde ceza yiyip pişmiş aşa su katmayın!.. Hızınızı düşük seviyede stabil tutun… Rakam veremiyoruz ama 80 falandır herhalde… Bölünmüş ya da daraltılmış yollarda olması gereken hız limitine dair bir uyarı tabelası görürseniz beni de bilgilendirin…
Bitmiyor ki dert… Tabela dedik… Es geçtiğimiz bir maruzatı daha hatırladık… Bazı kesimlerde eski onarımlardan kalan tabela ve uyarılar mevcut… Şerit teke düşüyor ya da yapım çalışması var ikazını görüyorsunuz, yavaşlıyorsunuz… 1-2 km gidiyorsunuz yollar kaymak… Bir türlü gelmek bilmiyor tek şerit ayrımı… Özetle dikkatli olmak gerekiyor… Ufak bir ipucu; uyarı tabelasını gördükten sonra yol daha da iyileşiyorsa, bilin ki eskilerden kalma, tedavülden kalkmış bir ikazdır oJ

Gözünüz ve farınız açık olsun…

Tadilatsız ve keyif dolu sürüşler…