- TEST & İNCELEME: MAKYAJLI YENİ HYUNDAI TUCSON
- Kedi veya Köpeğiniz Antifriz Yediyse Ne Yapmalı?
- Hyundai 57 Yılda 100 Milyon Araç Üreterek Yeni Bir Tarih Yazdı
- Volkswagen Ticari Araç, 460 km Menzilli İlk Elektrikli Modeli ID.Buzz’ı Satışa Sundu
- Karavanlar, Mercedes-Benz Sprinter İle Çok Farklı
- Kia Türkiye’den Sanat ve Sürdürülebilirliği Buluşturan Sponsorluk
- İTÜ Zes Güneş Arabası Test Sürüşü Kuzey Marmara Otoyolu’nda Yapıldı
- OİB’ten Almanya’ya Ur-Ge Hamlesi
- Petrol Ofisi Madeni Yağlar Lubricant Expo’da Büyük İlgi Gördü
- PETRONAS Madeni Yağlar, Lubricant Expo Europe’da Gelecek Odaklı Çözümlerini Sunuyor
Renault Zoe: Günlük Kullanıma Yönelik Elektrik Motorlu Süpermini…
En başından itibaren tamamen elektrik motorlu bir araç olarak tasarlanan Renault ZOE, pürüzsüz ve akıcı hatlara sahip bir süpermini. Aracın sıra dışı ön kısmı sıcak ve çekici bir bakışla markanın yeni kimliğini ifade ediyor. Logoda, farlarda ve koyu renkli camlardaki mavi renk efekti ZOE’nin bir elektrik motorlu otomobil olduğunun ipuçlarını veriyor. Saflık kavramını yansıtan kabin, kullanılan yumuşak dokunuşlu malzemelerle dinlendirici, zen duygusu yaratmayı hedefliyor.
2008 sonuna uzanan bir tasarım macerası
Ocak 2008 sonundaki Davos Forumu’nda Carlos Ghosn, Renault markasının dört araçtan oluşan bir elektrik motorlu otomobil serisini yaratma tutkusundan bahsetti. Bu dört aracın amiral gemisi X10 kodlu projeydi; seri üretime yönelik tamamen elektrik motorlu olarak tasarlanan bir süpermini. Bu uzun vadeli misyon, teknik ve ekonomik fizibilitesini 16 Aralık 2008 tarihinde onaylayan ön proje ekiplerinin ellerine teslim edildi. Böylece tasarım süreci başlamış oldu. 21 Ocak 2009’da sunulan brifingde tasarımın “yenilikçi, sorumluluk taşıyan tamamen elektrik motorlu bir araç için dostane ve güven verici” olması gerektiği ifade edildi.
ZOE; farklı bir otomobil
İlk kreatif teklifler son derece radikal yaklaşımlar sergiliyordu. Tasarımcılar, otomobili yeniden yaratmak için elektrik motorlu otomobil çağını büyük bir fırsat olarak görüyordu. Bununla birlikte çalışmalar daha rasyonel bir yöne doğru gitmeye başlamıştı. İçten yanmalıdan elektrik gücüne geçiş müşteri alışkanlıklarında büyük bir değişime neden olacaktı; bu nedenle ZOE tasarımının çok da şaşırtıcı olmaması gerekiyordu. Hedef, farklı olan ancak hemen kabul görecek şekilde hatlarında ve orantılarında otomotiv tasarımının alışılmış görüntülerini taşıyacak bir otomobil tasarlamaktı.
“Tasarımcılar, aracın çevre ile ilişkilerini aktarabilmek maksadıyla doğadan ve elementlerden ilham almaya gayret etti. Otomobil, statik form yerine temiz ve doğal enerji ile sürekli hareket halinde ifade edilmeliydi. Tasarım ofislerindeki dizayn masaları yoğun, fırtınalı gökyüzü, kabarık denizler veya kış manzaralarının saf hatlarını yansıtıyordu.”
Agneta Dahlgren-Hermine – Zoe Tasarım Projesi Müdürü
Saflığı ve duyguları ifade eden hatlar
Kazanan çizim Jean Sémériva’ya ait olandı. Onun dijital çalışmasına iki kilit kelime rehberlik ediyordu: aracın gövdesi boyunca uzanan hatlardaki saflık ve en atik ve dinamik haliyle duygu. Söz konusu otomobil, 2,588 mm’lik dingil mesafesi ve yükseltilmiş bel hizasıyla kompakt bir form altında güven verici ve dinamik bir görünüme sahipti.
“Bizler, hareket halinde olan ve hareket etmek üzere yapılmış bir otomobil tasarlamayı arzu ediyorduk. Bir hattın bittiği yerde bir diğeri başlıyor. ZOE’nin tasarımı tıpkı bir su damlası gibi bir bütün halinde ele alındı. Üzerinde köşeli veya girintili hiçbir yer yok.” Jean Sémériva, Renault ZOE’nin dış tasarımcısı.
Görsel olarak da elektrik motorlu bir otomobil
ZOE, tüm serideki Renault logosunda, farlarında kullanılan mavi efekt ve koyu mavi renkli koyu camlarıyla hemen bir elektrik motorlu otomobil olarak göze çarpıyor. Arka lamba grubu mavi eşmerkezli kenarlarıyla tamamen şeffaf; bu bir seri üretim otomobilde alışılagelmişin dışında bir durum. Arka lambalar sadece frenleme esnasında ve ön farlar geceleri yakıldığında kırmızıya dönüşüyor. Böylelikle tüm gövdenin renk çekiciliği daha da fazla bütünlük gösteriyor.
Dostane ve çekici bakışlar
Laurens Van Den Acker 2009’da göreve başladığında büyük tasarım değişiklikleri yaptı: yeni marka kimliğini yansıtması bakımından aracın ön kısmını değiştirdi. Sonuç olarak, da ZOE ince yapılı ikili halojen farlara ve siyah renkli ızgara ile kontrast yaratan daha büyük bir logoya sahip. Gündüz sürüş farları ve her iki tarafında gamzeli gülümseyen ifadeli geniş hava girişi ZOE’ye ayrı bir dostane ve çekici görünüm katıyor.
28 Temmuz 2009’da Guyancourt’taki Technocentre’in sunum odasında Jean Sémériva yaptığı çalışmayı yönetim ekibiyle paylaştı ve heyecan dolu bir tepki ile karşılaştı. Yaptığı tasarım onun imzasını taşıyor: arka sütuna gizlenmiş olan arka dış kapı kolu üzerine yerleştirişmiş rölyef şeklindeki başparmak izi.
Müşteri testleri 2010 Mart’ında başlatıldı. Aynı zamanda sunulan prototipi ise 2012 sonunda piyasaya sürülecek olan modele gerçekten çok uyuyordu. Alınan reaksiyonlar bir kez daha son derece heyecan doluydu.
Dinlendirici, zen iç mekân ambiyansı
ZOE’nin iç tasarımı, ilk çizimlerinde de saflığı ön plana çıkaran Dominique Marzolf’un eseridir. Ön panel tek bir bloktan oluşuyor ve pürüzsüz, akıcı hatlara sahip. Aynı yaklaşım rüzgar türbini kanadını andıran ön panel şeridinde de göz çarpıyor. Söz konusu parça ev mobilyalarından ilham alan yeni bir yumuşak dokunuşlu malzemeden yapıldı; bu otomotiv endüstrisinde pek kullanılmayan bir malzeme. Saf, dinlendirici ambiyans kabin içerisinde pastel renklerin kullanılmasıyla ve ileri teknolojiden istifade edilmesiyle daha da vurgulanıyor: özellikle Life ve Zen versiyonlarında. Ortadaki R-Link konsolu ön panelin üzerinde havada asılı gibi duruyor. Kontrol panelindeki TFT (İnce Filmi Transistör) ekran ise ZOE’nin içerdiği ileri teknoloji hakkında ipuçları veriyor.
Koltuklarda ise pastel renkli kumaş kaplamalı entegre başlıklar (Zen versiyonunda) yer almakta olup, bunlar kolay temizleme için Teflon® leke korumasına sahiptir. ZOE’nin sıfır emisyonu bir araç olarak taşıdığı kimlik vites kolu topuzundaki ve sürücü koltuğundaki başlıkta bulunan Z.E. harfleri ile ortaya konuyor. Tavan döşemesinde ve ön panelde de basılı devre benzeri bir piktogram yer alır.
Resmi sunum: Cenevre 2012
ZOE’nin tasarımı Temmuz 2010’da sona erdi. Aracın gözler önüne serilmesi iki kademe hainde organize edildi. İlki, yine Jean Sémériva tarafından tasarlanan ZOE’nin 2010 Paris Otomobil Fuarı’nda ön gösteri aracı olarak sunulması oldu. Tasarım içeriğinin %90’ını seri üretim modeliyle paylaşan gösteri aracı hem müşteriler hem de personel arasında büyük bir başarı elde etti.
Tasarım sürecinin en önemli kademesi: ZOE’nin en son haliyle 2012 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tüm dünyaya gösterilmesi. ZOE ve ZOE ön gösterim aracı arasındaki benzerlik hem halk hem de basın tarafından takdir edildi; araç herkes tarafından çok sıcak karşılandı.
0 comments