ORUÇ NEFSİN ZİNDANI RUHUN SARAYIDIR

By on 09 Haziran 2015

ORUÇ İLE İYİLEŞMEYE GİDEN YOL

Ramazan kelime anlamı ile Yanmak, temizlik, keskinlik anlamını taşırken, Oruç Kelime Anlamı ile

Arapçada savm olarak ifade edilen oruç sözlükte bir şeyden uzaklaşmaktır, bir şeyden kendini tutmaktır. Bir diğer anlamı da bir süreliğine tedavi ve din amaçlı yemek yemeye ara vermektir.

Soru: Ruh nerede yaşar?

Cevap: BEDENİMİZ.

…..Vücudumuz Ruhumuzun Evidir…. Diye söylerken, ancak vücudumuzu çöp sepeti gibi kullanıyoruz. Oysa … Arpa ekerken buğday biçemeyiz, bedenimize verdiğimiz gıdalar onun bir parçası olup yaşam kalitemiz için önemli sonuçlar doğurur kısacası ne yersek oyuz… Oruçtaki amaç vücudu aç bırakmak değildir. Vücud organlar ve hücreler toksinlerden arınırken, vücut için dinlenme ve yenilenme fırsatıdır.

Ne zamanki kişi açlık duygularını bastırmak için yemek yeme alışkanlığını değiştirir terk ederse işte o zaman kişinin şuurunda ve zekasında sıra dışı bir düzen formasyonu başlar. Yani kişi şuurlu ve gönüllü açlığa tahammül ettiği için kendi kendini disipline eder, orucun yardımıyla açlık ve lezzet duygularını kontrol altına alır. Oruçlu iken tüm negatif his ve düşünceler, vücudumuzdaki ağrı ve sızılar vücut içindeki çöp yığınına haber verir. Tabii ki bu çöplerden yanı mukus ve toksinlerden arındıkça kişinin organları hayat ve yaşam enerjisi ile dolup taşmaya başlar.

PEKİ NEDEN ORUÇ TUTMAYA İHTİYACIMIZ VAR?

Bunun 1. Dini (Manevi) 2. Fizyolojik sebebi vardır. Biz burada oruç tutmanın fizyolojik sebeplerinden bahsedeceğiz.

MAALESEF TOKSİK BİR DÜNYADA YAŞIYORUZ

Konserve yiyecekler, rafine edilmiş besinler, karışık gıdalar, kükürtlü meyveler, beyaz un ve şeker gibi zararlı olabilecek pek çok madde içerisindeki toksinlerle sağlıklı hücreleri ve dokuları doldurmaya başlıyor.”’

Oruç ile hücrelerde birikmiş fazla atıkların atılmasını, temizlenmesini, ve yenilebilmeleri için fırsat sağlamak.

Toksinler vücudun her yerine yerleşebilirler. Ve böylelikle sağlık sorunlarına sebep oluyorlar.

Atıklar (toksinler) nasıl birikir vücuda Tabiide tüketilen İşlenmiş gıdaların ( Şeker, hormonlu etler, hazyır yiyecekler, paketlenmiş gıdaların içerisinde kullanılmış olan katkı maddeleri vb.), tüketilen çay, kahve, soluduğumuz kirli hava, cilt yoluyla emilen kimyevi maddeler (losyon, parfüm, deterjan vb.) Kullanılan reçeteli ve reçetesiz ilaçlar, keyif verici içecekler (Alkol ve asitli içecekler gibi.) bunların hepsinin sağlıklı olarak kana geçmesi ve oradan da hücreye geçe bilmesi için çok büyük bir enerji sarf eder böylelikle vücudu yorar.

ORUÇ GÖZDEN GEÇİRECEK OLACAKSAK

Oruç bu kadar uzun sure aç kalmak vücutta neler oluyor? Vücudun gıdaya ihtiyaç duyar enerji için. Gıda yokluğun da. Vücut gerekli olmayan dokuları yakıyor. Hafif egzersizler, protein kaybına engel olmuyor. Yağlar parçalanıyor ve toksinler salınıyor. (Çünkü toksinler yağlarda birikiyor). Toksinler kana karışıyor ve atılım organlarına taşınıyor.

İlk yedi gün içerisinde vücut tarafından birikmiş ve atılamamış atıkların yüzde 60 kadar vücut tarafından atılmaya başlar. Bu zaman diliminde kişi kendisini kötü hisseder. Vücudumuzdan toksinler atılırken iyi hissetmeyiz ve hasta gibi hisseder kişi. Hasta olma hissi oruç esnasında iyileşme semptomudur bedenin temizlenmesidir ve iyileşmesidir aslında. Bu sureci hızlandırmak için taze, bitkisel kimyasallardan, vitaminden, mineralden, oksijenden, enzimden, canlı ve temiz gıda tüketmesi son derece önemlidir.

Maalesef günümüz de Ramazan orucu pişirilmiş hazır gıdalardan beslenme menüsü oluşmakta. Kişi gün boyunca aç kalmışım düşüncesi ile kişi fazla yemek tüketilmektedir. Gün boyunca yavaşlamış olan sindirime en büyük eziyettir iftarda çok yemek. Hayal etmenizi isterim. Bir şöminede az koru olan ve üstün kocaman odun atılırsa ne olur? Ve şöminenizdeki külleri temizlemek istiyorsanız. Peki ateş yanarken küller temizlenir mi?

Çok basit bir prensip…  ORUÇ SABRIN YARISIDIR

Oruç ta nası bir beslenme izlenecek. Az ve tekçeşit beslenmeli. Bol çiğnemeli.

Bitkisel içerikli beslenmek… Suca bol meyve ve sebzeler tüketmek gerekir. Pişirilmemiş, çiğ ve el değmemiş yiyeceklerden her gün yemeliyiz. Geniş bir tabakta sebze salatası yemek oldukça faydalıdır. Şu anda bol enginar, semiz otu, ıspanak, roka, nane, havuç, yeşil kabak, bamya, salatalık, kişniş, fesleyen, renkli biberler, soğanlar. Bunun yanında haşlanmış tek çeşit bakla giller veya yumurta, zeytin ve bunun gibi besinler olsun, bunun yanında fazla sebze ve meyve tüketilmelidir. Sebzelerden oluşmuş bir salata ve taze meyvelerden oluşmuş besinler tam bir mineral ve su deposudur. Besinlerimizi kesinlikle doğal yollardan karşılamalıyız. Protein doğada bol miktarda bulunmakta ve tüketmiş olduğumuz neredeyse her besinde protein mevcuttur. Fındık, Badem, ceviz, kabuklu yemişler en falza protein içeren besinlerden bir kaçıdır.

Tabii de Bütün tahıl grubundan bolca tüketmek quinoa, arpa, esmer pirinç, bulgur, darı, karabuğday gibi.

Yağlı tohumlar: Keten tohumu, çörekotu, çia ‘chia’ tohumu, susam, kenevir tohumu, çiğ kabak ve ay çekirdeği vücudun üretemediği son derece önemli omega yağları ve protein içermektedir. Protein daha çok muz baklagiller, incir, hurma, tahıl ve daha birçok besinde mevcuttur.

TATLI ALTERNATİFLERİ: Hurma, incir, kuru üzüm, kabuklu koyu renkli üzüm türleri ( böğürtlen,

Yaban mersini, ahududu, frambuaz), karpuz, kavun, şeftali, dut vb ürünlerden üretilmiş şekerler vücudun ihtiyaç duyduğu şekeri karşılamaktadır.

Ramazan Ayın da tutulan oruç vücudunuzu destekleyecek ve tüketilecek bitki çay tarifleri

Güçlü antioksidatif ve mantarlara karşı çayı

Kakule, tarçın, ve zeytin yaprağı bir litreye 1 tatlı kaşık her baharattan kaynamış suda 15 bekletilecek bal ile tatlandırıla bilir.

Taze nane ve limon çayı

Isırgan çayı

Sarı kantoron çayı

Limon ve taze zencefil çayı

Rezene çayı

Kişniş tohumu çayı

 

Taze kayısı hoşafı ferahlatır (kayısı yerine şeftali, ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kavun, vişne, seçenekleri isteğinize göre değiştirebilirsiniz)

Bağrsak hareketlerini destekler ve kan şekerin düzenler

500 gr olgun taze kayası

3 çorba kaşık keten tohumu

10 hurma

1 litre soğuk su

1 çorba kaşık toz tarçın

Bütün malzemeler hızlı blenderden geçirin

Taze nane yaprakları ile süslenip servis edilir.

Domates suyu

Domates, limon, kırmızıbiber, taze nane ve fesleğen, zeytinyağı, himalaya tuzu

Domatesleri blenderden geçirip diğer malzemelerle karıştırarak için.

Badem Sütü

1 bardak gece önceden ıslatılmış çiğ/organik/kavrulmamış badem

3 bardak su

1 bardak bademi 3 bardak su ile blenderden geçirip bir tülbentle süzün. Kalsiyum ve protein zengini, badem kokan ipeksi bir süt elde edeceksiniz.

Miktarı arttırabilirsiniz bardak ve su arasındaki bire üç oran korunabilir. 3 bardak badem kullanıyorsanız 9 bardak su kullanmalısınız.

Hazırladığınız badem sütünü 3 gün buzdolabında saklayabilirsiniz.

Muzlu badem süt: Hazırladığınız sütü istediğiniz miktar 1 muz blenderden geçirip muzlu süt elde edebilirsiniz.

Muz yerine istediğiniz farklı bir meyveyi da kullanabilirsiniz. Mesela çilek ve organik kakao tozu.

Veya tarçın ve vanilya da katabilirsiniz sade badem sütüne.

Tatlandırmak isterseniz doğal tatlandırıcıları (stevia, agave, bal, akçaağaç şurubu) kullanabilirsiniz.

Bu sütü isterseniz müsliniz üzerine de kullanabilirsiniz.

Dereotlu Enginar Salatası

Enginarlar haşladıktan sonra aşağıdaki malzemelerle oluşturduğunuz sosu üzerine döküp yeşil bir salata veya kepekli pirinçle karıştırıp yiyebilirsiniz.

2 yemek kaşığı Zeytinyağı

Elma sirkesi

Dereotu

Himalaya / Deniz tuzu

 

 

About Hakan Alkan

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir