Hyundai’den Frankfurt Otomobil Fuarında Gövde Gösterisi!

By on 10 Eylül 2013

Hyundai Frankfurt Otomobil Fuarı’nda yeni i10’nun dünya prömiyeriyle birlikte yeni ix35, ix35 Fuel Cell ve gelecek sezon ralli parkurlarında yarışacak olan yeni i20 WRC’yi de sergiledi.

Hyundai i20 WRC’nin Hızlı Test Pilotları Sahnede!

Uzun bir aradan sonra motorsporlarına dönüş yaparak ralli tutkunlarını heyecanlandıran Hyundai, test için takımın başına iki önemli ismi daha getirdi. Ülkemizde üretilerek tüm Avrupa’ya ihraç edilen i20’nin en hızlı versiyonu i20 WRC’nin gelişimine katkıda bulunacak olan Juho Hänninen ve Bryan Bouffier, üstün ralli deneyimlerini Hyundai ile paylaşmış olacak.

Finlandiyalı test pilotu Juho Hänninen ve Fransız Bryan Bouffier, kısa bir süre içerisinde rekabetçi ve güvenilir bir ralli otomobili geliştirmede önemli rol oynayacak. Kariyerlerindeki ralli geçmişini olduğu gibi Hyundai i20 WRC’ye aktaracak olan test pilotları, takımın en önemli parçaları olarak öne çıkıyorlar. Monte Carlo Rallisi’yle start alacak 2014 sezonuna hazırlanan i20 WRC, her türlü zorluğa dayanması ve üstün performans sergilemesi için gece gündüz durmaksızın geliştirilmeye devam ediyor. Hyundai’nin Almanya Alzenau’daki tesislerinde geliştirilen otomobilin dinamiklerini ölçen ve daha üst performans sunması adına takıma yön veren test pilotları, aracın maksimum değerlerini de gözlemlemiş oluyorlar. FIA Süper 2000 Dünya Ralli Şampiyonası’nın ardından sırasıyla 2011 ve 2012 FIA Avrupa Ralli Şampiyonası’nın (ERC) kazanarak adını tüm dünyaya duyuran Hänninen ayrıca 2010 yılında Kıtalararası Ralli Şampiyonası’nı (IRC) da kazandı.

Konuyla iligili olarak açıklamalar yapan Hänninen, “Hyundai Motorsport’un bir parçası olduğum için büyük gurur duyuyorum. Dünyaca ünlü bir markada çalışmak ve bu markanın gelişiminde rol oynamak benim için çok anlamlı. Şimdiki hedefim, 2014 FIA Dünya Ralli Şampiyonası’nda aynı başarıları Hyundai markasıyla tatmak” dedi.

Fransız Bryan Bouffier ise üç kez Polonya Ralli Şampiyonu olarak tanınıyor. 2010 yılında da Fransa Ralli Şampiyonu olan test pilotu, ayrıca 2011 yılında ikonik Rallye Monte-Carlo’yu ve Kıtalararası Ralli Şampiyonası’nı  kazandı. Avrupa Ralli Şampiyonası (IRC) ve Tour de Corse’a hakim olan Bouffier, bir test pilotu olmanın haricinde uzman analiz becerileriyle de dikkat çekiyor.

Bu bağlamda engin tecrübelerini Hyundai Motorsport ekibinin büyümesine yardımcı olmak için de kullanacak ve daha fazla değerlendirme yapma şansı elde edecek.

Hyundai Motorport patronu Michel Nandan ise yaptığı açıklamada, “Her iki hızlı pilotun takımda olması son derece önemli bir gelişme. Hänninen ve Bouffier’ın hızlı sitillerini ve teknik becerilerini aracı geliştirirken kullanmak, markanın güçlü bir imaj oluşturmasına da zemin hazırlayacak. WRC zorlu bir yarış ve biz de bu yarışlarda en iyi sonuçları elde etmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

Hyundai ix35 Fuel CellHYUNDAI ix35 FUEL CELL

Hyundai’nin dünyadaki en büyük entegre otomotiv üretim tesisi unvanına sahip olan Ulsan Fabrikası’nda 2012 Aralık ayında üretimine başladığı ix35 Fuel Cell’lerden 2015 yılına kadar toplam 1.000 adet bantlardan inmiş olacak. İlk olarak Danimarka ve İsveç’teki belediyelerle yapılan anlaşmalar doğrultusunda ix35 Fuel Cell’lerden oluşan filolar kamu hizmetinde kullanılacak. Hyundai, 2015 yılından itibaren de yıllık 10 bin adetlik hedefle ix35 Fuel Cell’lerin seri üretimine başlamayı hedefliyor.

Hyundai Ar&Ge Bölümü Başkan Yardımcısı Woong Chul Yang şunları söyledi: “ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin gelişmiş mühendisliği ve çevre dostu teknolojiye sahip taşımacılıkta otomotiv endüstrisinin lideri olduğunun kanıtıdır. Sıfır emisyonlu araçlar artık bir rüya değil. Bizim geliştirdiğimiz ix35 Fuel Cell artık herkesin kullanımı için hazır ve kendinden emin bir şekilde yollarda dolaşıyor”.

Gelişmiş teknolojiyle üretilen ix35 Fuel Cell, sadece hidrojen ile çalışıyor. Yakıt hücreleri bu hidrojeni elektriğe dönüştürerek aracın hareket etmesini sağlıyor ve bu işlem sonucunda hidrojen ile oksijenin tepkimeye girmesi nedeniyle sadece su açığa çıkarak çevreye hiç zarar verilmiyor.

OLYMPUS DIGITAL CAMERAHyundai’nin çevre dostu teknolojilerini tek bir çatı altında topladığı Blue Drive markasının gözbebeği olan ix35 Fuel Cell, özellikle günümüzde tüm dünyada çevre kirliliğini azaltmak için uğraş veren hükümet, kurum ve kuruluşlar için değişimin simgesi olacak. Avrupa Birliği’nin G8 ülkeleri arasında 2009 yılında imzalanan “2050 itibariyle karbon emisyonlarını yüzde 80 oranında düşürme” hedefi ve “Kaliforniya Sıfır Emisyonlu Araç” kurallarına en uyumlu araç olarak dikkat çekiyor.

Hyundai ix35 Fuel Cell, aslında sürüş özellikleri ve performans olarak standart ix35 ile aynı, ancak günümüzdeki elektrikli araçlardan daha verimli. Hidrojen dolumu yine yakıt dolumu gibi birkaç dakika süren ix35 Fuel Cell, 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşıyor, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor ve arada başka bir doluma gerek duyulmaksızın tam 588 km yol yapabiliyor.

Hyundai bu teknolojiyi geliştirirken özellikle ix35 modelini seçti çünkü ix35, Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesinin ilk modeli ve i30’dan sonra Avrupa’da en çok tercih edilen ikinci aracı. Hyundai ix35, hem aile hem de iş yaşamında kullanılabiliyor, sürücü odaklı performans sergiliyor ve 5 kişinin rahatlıkla oturabileceği ergonomik bir kabin sunuyor.

Hidrojen sayısız yol ve yöntem ile geliştirelibildiği ve sınırlı araç talebi olduğu için günümüzde hidrojen dolumunun maliyeti ülkeden ülkeye değişkenlik gösterebiliyor. Şu an Avrupa’da bu maliyet ortalama 100 km’de 10 Euro civarında seyrediyor.

Tam dolum yapılan bir ix35 Fuel Cell, yaklaşık 5.6 kg hidrojen alabiliyor ve ikinci bir doluma ihtiyaç duymadan 588 km yol alabiliyor. Bu da yaklaşık 56 Euro’luk bir tam dolum sunuyor.

Hyundai ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin Mabuk’ta sadece çevre dostu araçların gelişimi için kurulan Ar&Ge merkezinde yüz milyonlarca Euro harcanarak 14 yılda bugünkü durumuna getirilen bir proje. Bu proje dahilinde araçlar, Avrupa, ABD ve Kore’de farklı yol ve hava şartlarında 3 milyon km’den fazla yol yaparak test edildi. 2012 başında bir adet Hyundai ix35 Fuel Cell, Oslo ile Monaco arasındaki yolu, Avrupa’daki mevcut hidrojen dolum istasyonlarını kullanarak tamamladı ve bir dünya rekoruna imza atmış oldu.

Hyundai Otomotiv Grubu Başkanı Mong-Koo Chung, yakıt hücresi programını şirketin en öncelikli programı olarak belirledi ve Hyundai’nin çevre dostu teknolojileri geliştirmede öncü marka olmasını ve topluma daha iyi bir gelecek bırakma konusunda kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirmesini sağlamış oldu.

Hyundai ix35 Fuel Cell

Hyundai ix35 Fuel Cell, hem markanın geliştirmiş olduğu en yüksek teknolojiye sahip araç hem de kamu ve özel filolarda günlük kullanıma uygun olarak yollarda kullanılabilen bir araç.

Sürücü ve yolcu açısından ix35 Fuel Cell’in bildiğimiz standart içten yanmalı motora sahip ix35’ten çok büyük bir farkı bulunmuyor. En büyük fark, ix35 Fuel Cell’de bulunan elektrik ateşlemeli ünite sayesinde motor gürültüsünün olmaması.

Hyundai’nin bu yakıt hücresi grubunun boyutlarını minimum seviyeye indirmesi sayesinde kabin içinden hiçbir alan çalınmadan beş kişinin oturabileceği bir oturma alanı sunuluyor. Ayrıca sürücülerin, yayaların ve tüm dünyadaki herkesin farkedeceği gibi ix35 Fuel Cell uzun yol yapabiliyor ve egzozundan sadece evlerimizde içtiğimiz ve günlük hayatta kullandığımız su açığa çıkarmış oluyor.

Yeni nesil ix35 Fuel Cell, bir önceki nesline göre yüzde 10 oranında geliştirildi. Sistemin çalışma prensibini oluşturan parçalar, bildiğimiz araçların modüllerinin boyutlarına indirildi ve bu sayede ix35 Fuel Cell’in, Hyundai’nin Ulsan’daki fabrikasında standart ix35’ler ile aynı bantta üretilmesi sağlandı. Ayrıca Avrupalı sürücülerin beklentilerini karşılayacak şekilde yol tutuş ve sürüş özellikleri geliştirilen ix35 Fuel Cell’in Avrupa yollarına en iyi uyumu gösterecek şekilde ayarları yapıldı.

Hyundai’nin ix35 Fuel Cell’inin diğer rakiplerine göre kullanım açısından sunduğu farklılıkları bulunuyor. Diğer yakıt hücreli araçlarda oksijeni sağlamak için sıkıştırılmış hava tankları kullanılıyor ve bu da yakıt tüketimini artırıp gücü yüzde 50’lere kadar düşürebiliyor. Ayrıca hava kompresörü nedeniyle kabin içinde istenmeyen gürültü oluşabiliyor.

Hyundai ix35’te ise yakıt hücresi grubunun yanında, markanın Sonata Hybrid modelinde bulunan lityum polimer pil kullanılıyor. Sürücü frene bastığında ya da yokuş aşağı inerken kinetik enerji dönüşüm sistemi pili şarj ediyor. Araçta dur-kalk teknolojisi de bulunuyor ve bu sayede araç rolantideyken sadece pilin gücü kullanılarak şehir içinde enerji kaybı minimize edilmiş oluyor. Böylece ix35 Fuel Cell, hem standart ix35’in özelliklerini sunuyor hem de sıfır emisyon ile doğaya hiç zarar vermemiş oluyor.

Hyundai Yakıt Hücresi Programı

Hyundai’nin yakıt hücresi programı, firmanın Kore – Mabuk’ta bulunan Çevre Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’ndeki mühendisler tarafında geliştiriliyor. Bu merkezde, Hyundai’nin çevre dostu yürüyen aksamları hazırlanıyor.

Aynı zamanda binanın yapısı ve mimarisi itibariyle de enerji tüketimini en aza indirerek LEED sertifikası alan bu merkezde, Hyundai’nin kendi yakıt hücresi grupları geliştiriliyor ve markaya ait bir hidrojen dolum istasyonu bulunuyor.

İlk kez 1998 yılında startı verilen program dahilinde 2012 yılı sonu itibariyle üretimin başlaması ve 2015 yılı itibariyle de araçların ticarileştirilmesi hedefiyle yola çıkılmıştı. Şu an itibariyle Hyundai, bu programın ilk adımını tamamlamış oluyor.

Yakıt hücrelerinin Ar&Ge’sinden sorumlu Dr. Tae-Won Lim, bu teknoloji konusunda son sözü söylüyor: “Mabuk Araştırma-Geliştirme Merkezi’mizin misyonu, ticari olarak ulaşılabilir sıfır emisyonlu araçları hazırlamak. Biz, ix35 Fuel Cell ile bunu başardık ve tüm kamu ile özel filolar için araçlarımızı kullanıma sunarak dünyanın çevreyi koruma konusunda öncü markası olduğumuzu ispatladık”

Hyundai ix35HYUNDAI ix35, OTOMATİK ŞANZIMANIYLA ŞİMDİ DAHA KONFORLU

Hyundai için yeni bir çağın başlangıcı olarak gösterilen ve piyasaya sunulduğu andan itibaren tüm dünyada oldukça beğeni toplayan Hyundai ix35, yenilenmiş özellikleri ve daha da şık tasarımıyla şimdi daha fazla konfor vaad ediyor.

SUV-C segmentinin en önemli modellerinden biri olan ix35, artık 1.6 litre benzinli motor seçeneğinde de sunulan 6 kademeli otomatik vites seçeneğiyle ön plana çıkıyor. ix35 bu sayede 135 bg’lik motorunun güçlü ve çevre dostu özelliklerinin yanına şehir içi kullanımda artırılan konforu da eklemiş oluyor.

Hyundai ix35, aynı zamanda sürüş modunda da bir takım yenilikleri beraberinde getiriyor. Hyundai i30 ile başlayan ve markanın diğer modellerinde de kullanılmaya başlanan değişken direksiyon modu “Flex Steer”, geliştirilmiş ix35’te de yer alıyor. Daha fazla sürüş zevki veren ve direksiyon hissini maksimum seviyelere çıkaran “Flex Steer” sayesinde “Normal, Konfor ve Spor” modlarını seçerek sertlik derecesini değiştirmek mümkün oluyor. Bu özellik C-SUV segmentinde bir ilk olarak dikkat çekiyor. Ayrıca yüzeye duyarlı amortisörler (ASD) ile daha fazla konfor vaad eden ix35, yoldaki bozuklukları kabine daha az iletmiş olurken aynı zamanda daha iyi yol tutuş özellikleri sunuyor.

LED gündüz farları ve LED posizyon lambalarıyla daha estetik bir dış görünüm sergileyen ix35, tasarımı değiştirilen 17 ve 18 inç’lik jantlarla Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesini daha fazla yansıtıyor. Avrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen ix35, geliştirilmiş ESC (Elektronik Stabilite Kontrol) sistemiyle donatılırken, römork çekme fonksiyonu sayesinde ix35 sahiplerine artık daha rafine bir sürüş zevki sağlıyor.

Hyundai ix35’in yenilikleri kabin içinde de devam ediyor. Araçta koltuk ve kapı döşemeleri daha kaliteli malzemelerle sunuluyor. Havalandırma ızgaraları ise artık krom kaplamalarla karşımıza çıkıyor. Ön taraftaki bardak tutucular da yeni seride aydınlatılmalı olarak sunuluyor. Bu donanımlar sayesinde çok daha modern hale gelen ix35, sınıfının en fazla donanıma sahip seçeneklerinden birisi olarak ön plana çıkıyor. Supervision gösterge paneli ve 4.2 inçlik renkli LCD bilgi ekranıyla donatılan iç mekan, sürücüsüne daha modern bir görsellik sunuyor.

Hyundai ix35’in kaputu altında Türkiye’de en çok tercih edilen Elektronik Kontrollü Direkt Enjeksiyonlu 1.6 litrelik benzinli motor dikkat çekiyor. İkisi de 6 kademeli olan manuel ve otomatik şanzımanla satışa sunulan ix35’in 1591 cc hacmindeki motoru, 4×2 önden çekiş seçeneğiyle 6300 d/d’de 135 bg maksimum güç ve 4850 d/d’de 165 Nm maksimum tork üretiyor. 100 km’de 6.8 litre ortalama tüketime ve 158 gr/km gibi düşük bir CO2 emisyonuna sahip olan manuel versiyona karşılık otomatik şanzımanlı ix35 ise ortalama olarak 8.8 lt yakıta gereksinim duyuyor. Toplam 4410 mm uzunluğa, 1820 mm genişliğe ve 1665 mm yüksekliğe sahip olan ix35’in 591 litrelik bagaj hacmi bulunurken, arka koltukların yatırılmasıyla birlikte toplam 1436 litre yükleme kapasitesi elde edilebiliyor. Manuel versiyondan sadece 19 kg ağır olan 1.6 lt otomatik ix35’in toplam ağırlığı ise 1397 kg.

İlk satışa sunulduğu 2010 yılı Mart ayından bu yana Avrupa’da 220 bin adetten fazla satılan Hyundai ix35, Türkiye’de de toplam 13 bin adedin üstünde satış rakamına ulaşarak en çok tercih edilen SUV’lerden biri oldu. Geliştirilmiş ix35 ile bu rakamların daha da artırılması hedefleniyor. Türkiye’de Style ve Elite olmak üzere iki ayrı donanım paketi ve 1.6 litre GDI ile 2.0 litre dizel olmak üzere de iki ayrı motor seçeneğiyle satılan yeni ix35’lerin fiyatları 59 bin 200 TL’den başlıyor. SUV’ler arasında en ulaşılabilen fiyata sahip olan otomatik şanzıman için sadece 3 bin TL fark ödeyerek 62 bin 200 TL’ye ix35 1.6 GDI Style Otomatik sahibi olunabiliyor. Bir üst donanım olan Elite için manuel şanzımanlı aracın fiyatı 65 bin 500 TL iken yine 3 bin TL fark ödenip 68 bin 500 TL’ye otomatik şanzımanlı Elite donanım alınabiliyor. Hyundai ix35 2.0 Dizel otomatik ise sadece Elite donanımıyla 115 bin TL’ye alınabiliyor.

 

 

About Hakan Alkan

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir