- Citroën C3 Aircross Türkiye’de
- Türkiye’nin En Erişilebilir Elektrikli Otomobili Citroën Ë-C3 Yollara Çıktı
- Türkiye’de Yılın Otomobili Yarışması’nda Test Sürüşleri Tamamlandı
- Hyundai Motor Türkiye İSO 500’de İlk 10’da
- Şehrin Yeni Elektriklisi Hyundai INSTER Şimdi Türkiye’de
- Her Günün Macerasına Hazır Yeni Opel Frontera Türkiye’de
- JAECOO 7 Kullanıcılarına Sıra Dışı Lüks SUV Deneyimi Yaşatıyor
- BYD’nin Elektrikli Sportif Sedanı SEAL,Türkiye’ye Özel Üretilen 160 kW’lık Versiyonuyla Yollara Çıkıyor
- Dünyada Yılın Elektrikli Otomobili Seçilen Hyundai INSTER, Mayıs Ayında Türkiye’de Satışa Sunuluyor
- Toyota Yeni Ticari Araçlarla Segmentteki İddiasını “Bambaşka” Bir Yere Taşıdı
GURBET ve MEKTUP

Gurbette olanın gözü yumulmaz, demiş KARACAOĞLAN…
Teknolojik gelişmeler, mesafeleri silip süpürdükçe gurbet kelimesi de tıpkı mektup ve hicran gibi tarihe karışıyor.
Ailesi, Sevdikleri, Akrabaları gurbette olanlar muhakkak vardır. Vatanından ayrı düşmek, oraya kendini ait hissetmemek ne acıdır…
Yalnızlığı, metaneti, sabrı öğreten bir öğretmendir sanki…. Ana kucağının şefkatini, Baba ocağının sıcaklığını kıymetini gurbette anlarız.
Dedem ben küçükken, Almanya’da gurbette olan kardeşlerine, Rahmetli Teyzeme, mektup yazdırırdı, yaz kızım derdi saygıdeğer Kardeşim, ya da Sevgili Kızım, nasılsın iyi misinle başlar, gelişme bölümü, bizleri soracak olursanız, diye devam eder, sonuç bölümü, sizleri Allaha emanet ediyorum, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden diye biterdi.
Bazen mektubun içine bahçemizdeki güllerden koyardı. Onlarda Dedeme gurbette kaldıkları Ülkenin karpostalından yollarlardı. Hızla geçen hayatın içinde postacının getirdiği o mektubu okumak, Dedeme ve Anneanneme mutluluk verir,her gelene o mektupta yazılanlar anlatılırdı.
Okullarda öğretmenlerimiz mektup yazmaya o kadar önem verirdi ki, muhakkak her öğrenci gurbetteki bir yakınına mektup yazıp atmıştır. Gurbet ve mektup o dönemlerin en çok konuşulan konularından biriydi.
Postacı sokağımıza girer girmez herkes koşar,bize mektup var mı diye sorardı. Gurbet ,o kadar acıdır ki…, türkülere filmlere, hikayelere konu olmuş, insanlara acılar yaşatmıştır. Bir insanın vatanından, eşinden dostundan, en önemlisi ailesinden ayrı kalması çok acıdır.
İçine düşenin anlamaya çalıştığı yada anlaşılmak istediği zalim bir gerçektir gurbet. Yine Karacaoğlan’ın dediği gibi, “BİR AYRILIK, BİR YOKSULLUK, BİR ÖLÜMDÜR” Yada Gurbet kuşlarıdır, Gurbete giden döner mi dönmez mi bilinmezidir.
Eski zamanlarda yaşanan gurbetlikler, sesini duymadan görmeden acılara gark olmuşlardır. Teknolojiyi en çok da insanları birbirine kavuşturduğu için seviyorum galiba, bende gurbette biri olarak ailemle yüz yüze konuşarak mutlu oluyorum.
“DÖNER BİR GÜN GURBET ELLERDE KALAN” demiş, Cahit Külebi…
Hepinize iyi haftalar diliyorum,
Hoşça kalın yuvada kalın….
0 comments