- Petrol Ofisi, Microsoft Krizinden Güçlü Altyapısı Sayesinde Etkilenmedi
- Bursalı Renault Duster Yollara Çıkıyor
- Sürdürülebilirlik Alanındaki Yedi Startup “Otokoç Otomotiv Sustainability Innovation Challenge” DemoDay’de Buluştu
- Kia’dan Yaza Özel Fırsatlar
- B-SUV Sınıfının Gözdesi Hyundai Yeni BAYON Satışa Sunuldu
- Škoda’nın Yenilenen Octavia Sedan ve Combi Modelleri Satışa Sunuldu
- İş Bankası’ndan Visa Cash App RB Formula One Takımının İsim Sponsoru Visa İle İş Birliği
- Borusan Otomotiv Kullanılmış Otomobil Pazarındaki İddiasını Borusan Next ile Güçlendiriyor
- Ford’un İkonik Modeli Capri, 40 Yıl Sonra Elektrikli Olarak Geri Dönüyor
- PO/Marine’den Uluslararası Sularda Biyoyakıt Atağı
Erkeklerin En Büyük Sevdasıdır Otomobiller…
![](https://www.otosevdasi.com/wp-content/uploads/2014/01/photo-300x2281.jpg)
Babamdan biliyorum. Küçükken oynanan oyunlarda bile hep arabalar var. Erkekler arabalarla ilgili konuşmaktan zevk alırlar. 70’li ve 80’li yıllarda arabası olanlara çok önem verilirdi. Bir evin arabası varsa o mahallenin “en havalı ailesi” demekti. Arabalar dantelle örülmüş kırlentlerle, oyuncaklarla süslenir, araba ilk halinden çıkarılır, sahibine göre karakter olurdu.
Yani şimdinin araba tasarımlarını o yıllarda keşfetmiş ama adını henüz koyamamıştık. Kişinin arabasına bakınca kişisel zevklerini, hangi müzikten hoşlandığını, hangi takımı tuttuğunu anlardınız. Kısaca şimdinin Facebook’unu Türk erkekleri keşfetmiş teknolojik olarak uygulayamamışlardı. Hafta sonu oldu mu kova, fırça, bez üçlüsüyle arabasını temizleyen babam, camları da gıcırdattı mı, gece sokak lambasının ışığında parlayan arabasına bakar, gururlanırdı. Eskiyen arabalar boyanır, kapıları içerden açılıyorsa iple bağlanır olmadı, biri gidilen yere kadar tutardı.
Mahallede birinin arabası veya kamyonu varsa, kendilerini güvende hisseder, nasılsa şimdinin ambulans hizmeti var diye, horul horul uyunurdu… Hafta sonu bütün mahalle benzin parasını denkleştirir, çoluk çocuk doluşulur pikniğe gidilirdi.
Mahallenin erkekleri, gidecekleri yere kadar atılırdı… Ola ki araba yolda kaldı çekiciye gerek yok, “kardeş bir el atsana” diyerek, ittirilirdi. Minibüsler binen insanlara zevk verir, şimdinin Twitter yazıları okunarak sıkılmadan gidilirdi. Bu yazılardan minibüsçünün derdi de anlaşılırdı.
Küçük şeylerle büyük mutluluklar adına mutlu olalım, en zor zamanlarda bile bir umut olduğunu bilerek gülelim, mutlu aylar!
BİRİCİK ANNEM NURCAN SEZER’İN BU GÜZEL YAZISI İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜR EDERİM… YAZILARININ DEVAMINI KÖŞEMDE ARA ARA SİZLERLE PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİM!
Sevgiyle kalın…
Seda Sezer
0 comments