- Türkiye’de Yılın Otomobili “BYD SEAL U” Seçildi
- Citroën C3 Aircross Türkiye’de
- Türkiye’nin En Erişilebilir Elektrikli Otomobili Citroën Ë-C3 Yollara Çıktı
- Türkiye’de Yılın Otomobili Yarışması’nda Test Sürüşleri Tamamlandı
- Hyundai Motor Türkiye İSO 500’de İlk 10’da
- Şehrin Yeni Elektriklisi Hyundai INSTER Şimdi Türkiye’de
- Her Günün Macerasına Hazır Yeni Opel Frontera Türkiye’de
- JAECOO 7 Kullanıcılarına Sıra Dışı Lüks SUV Deneyimi Yaşatıyor
- BYD’nin Elektrikli Sportif Sedanı SEAL,Türkiye’ye Özel Üretilen 160 kW’lık Versiyonuyla Yollara Çıkıyor
- Dünyada Yılın Elektrikli Otomobili Seçilen Hyundai INSTER, Mayıs Ayında Türkiye’de Satışa Sunuluyor
Renault Büyümeye Devam Ediyor

2015 senesinde Renault Grubu’nun global binek otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 3.3 artışla toplam 2,8 milyon araca ulaştı. Söz konusu pazar genel anlamda yüzde1,6 artış sergiledi. Grup, ardarda üçüncü yıldır satış hacmini artırarak yeni satış rekoruna imza attı. Grubun global pazar payı yüzde 3.2 düzeyinde. Renault markası dünyanın bir numaralı Fransız markası olmaya devam ederken Dacia markası yeni bir satış rekoru kırdı.
Grup, Avrupa otomotiv pazarının sahip olduğu ivmeden (+yüzde 9,4) istifade etmeye devam ediyor ve yüzde 10,1’lik pazar payına sahip olduğu bölgede satışlarını yüzde 10,2 artırarak 1 milyon 613 bin 499 araç satışına erişti. Renault Avrupa’da, aynı zamanda elektrik motorlu araç pazarının da lideri ve peş peşe 18’inci senede de hafif ticari araç pazarında lider konumda.
Avrupa dışında ise hem Rusya hem de Latin Amerika’daki ekonomik krize rağmen Grup, istikrarını korudu ve Afrika, Orta Doğu, Hindistan ve Avrasya bölgesinde rekor düzeyde pazar payı elde etti.
Renault Grubu Satış ve Pazarlama Bölüm Başkan Yardımcısı Thierry Koskas şu ifadeleri kulandı: “2015 senesi Renault Grubu’nun satışlarında bir kez daha artış kaydedilen bir yıl oldu. Ve bizler bu şekilde daha önceki satış rekorumuzu kırmış olduk. Bölgeden bölgeye değişiklik gösteren ekonomik koşullara rağmen sergilediğimiz büyümede istikrarlı oldu. Bu da geçmiş yıllarda sağladığımız coğrafik çeşitlilik stratejimizi doğruladı
0 comments