Taraflı gözle, Tarafsız Bölge’deki Dersimli…

By on 10 Aralık 2014

Alem adam şu bizim Dersimli Kemal, siyasetçiler için ekran şans iken enteresandır kendisi için ekrana çıkmak bir imtihan…

Hem de kötü bir imtihan.

Öyle laflar, öyle gaflar ediyor ki kâh güldürüyor, kâh düşündürüyor.

İnsan, bunca komedyene, stand-up’çıya ne gerek var diye düşünmeden edemiyor.

Tarafsız Bölge’ye konuktu geçtiğimiz gece malumunuz.

128 dakikalık programda 128 ton ağırlığında, 128 şiddetinde öyle laflar etti ki şaşırdık, kaldık.

Bir yandan iç politika ayrı dış politika ayrıdır, dış politika ile iç politikayı ayırmak lazım, dış politikada “milli çıkarlar” göz önünde tutulmalıdır diyor Dersimli Kemal.

Sonrasında, hükümeti tüm dünyanın odaklandığı IŞİD’e destek vermekle suçluyordu.

Dünyada ülkemiz hakkında kara propaganda yapanlarla “içli-dışlı” olup jest üstüne jest yapıyordu…

Farkında değilse uyandırılmalıdır.

Ki bu söylem ülke çıkarına da, menfaatine de ihanettir.

Malum 20 gün içinde, aynı mevzuda gün ile gece kadar farklı düşünceye de bürünebiliyor muhterem.

Kobani’ye evet…

Kobani’ye hayır…

Kobani’ye misafirliğe gider gibi gidelim. Temizliğine katkıda bulunalım. Sonra dönüp gelelim.

Her lafında, ülkede her olan biten karşısında hükümeti suçlamayı marifet sayan Dersimli Kemal’in bu nevi çark edişlerini hangi akılla kavramalıyız. Bilemedim.

Ardından 1,5 milyon Suriyeli mülteciyi ülkeye almanın vatana ihanet olduğunu, vatan hainliği olduğunu söylüyordu malum.

Evvela zor durumda olan insanları ülkeye almayı hainlik kabul eden Dersimli Kemali düşündüm…

Sonra 2 hafta içinde 200 bin kardeşimizi içeriye aldık diyen Davutoğlu’ nu. Yutkundum.

 

Ne yalan söyleyeyim ben, Dersimli Kemal’den hükümeti suçlamak adına daha yenilikçi, daha alışılagelmedik şeyler bekliyorum.

 

Göçmen kuşlar yurda döndüğünde: Leyleklerin bu seneki sayısındaki bu inanılmaz artışın sebebi hükümettir gibi.

Altan Tan, alttan almadı…

HDP’li Diyarbakır milletvekili Altan Tan, sözde Kobani’ye destek eylemleri sonrasında açtı ağzını yumdu gözünü.

Kendisi dâhil özeleştiri yumağında boğdu partisinin siyasi birimlerini.

Hemen tüm HDP’ li vekiller üç maymunu oynarken o alttan almadı.

İnsan yüreği ile içinde sakladığı vicdan ve pişmanlığı su yüzüne çıkardı?!

Hem de kime rağmen öncesinde sokağa davet edip, akabinde olayların boyutu boylarını aştığında kem-küm eden, ağız ucu ile itidal çağrısı yapan, sonrasında da mecliste ısrar ve inat ile hükümeti suçlayan Selahattin Demirtaş’a rağmen.

Alttan almayan Tan görüntüde, insani ve sosyal sorumluk sergilemiştir.

Olan olduktan ve ölen öldükten sonra, bunları dillendirmekte bir şeydir.

Bölge insanının derdini, ıstırabını, acısını yakinen bilen ve tamamen yerli bir çıkış gibi görünen bu özeleştiri sarmalı umarım ki “iyi polis- kötü polis” tiyatrali değildir.

Bu çıkışının ardından beklenen şudur şimdi kendisinden; toplayıp HDP’li bölge vekillerini Yasin’in, Hüseyin’in, Hasan’ın evlerine taziye ziyaretine gidebiliyorlar mı?

Orada helallik ve af dileyebiliyorlar mı? Ailelerin acılarını paylaşabiliyorlar mı? İşte bunu becerebilirlerse samimiyetlerine inandırabilirler bölge insanını.

Teorikte, Kürt halkının haklarının savunuculuğuna soyunmanın, pratikte acılarını da paylaşmak olduğunu hatırlatmak isterim.

Kalınız sağlıcakla ve hasbihalle…

About Hakan Alkan

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir